14 Eylül 2009 Pazartesi

okumak gelişmektir

OKUMAK GELİŞMEKTİR
Kitap okuma alışkanlığı, insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olarak süregelmiştir. Tarihte büyük işler yapmış, milletlere yön vermiş kişilerin çok kitap okuduklarını ve büyüklüklerini bir yerde kitap okumaya borçlu olduklarını görüyoruz.
Kitap bilginin ve tecrübenin toplandığı, insanların gelişmelerinin ve yeniliklerinin biriktirildiği bir kilitsiz kumbaradır. Bu kumbaradan istifade etmemiz için açıp içindeki bilgileri kullanmamız gerekmektedir.
Tarihte büyük işler başarmış insanlar işte bu kumbaradan çok iyi istifade etmiş. İçindeki bilgileri çok iyi kullanmış ve geliştirmişlerdir.
Medeniyetlerin kurulmasında ve büyümesinde en önemli şey bilgidir, kitaptır. Yani kitaba verilen değerdir. Bir ülkenin insanları ne kadar çok kitap okuyorsa medeniyete katkıları ve gelişmişlik düzeyleri de ona göredir.
Osmanlının büyümesinde Osman bey ne kadar önemli ise Edebali’de o kadar önemlidir.
Selçuklunun kurulmasında Alparslan ne kadar önemli ise Nizamül Mülk de o kadar önemlidir.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesi sadece bir gencin macerası sonucu olmamıştır. O aynı zamanda sabahlara kadar kitap okuyor ve gündüzleri de bir o kadar kitap okuyordu.
Yavuz Sultan Selim’i yavuz yapan sadece cesareti değil, onun kitaplarla olan diyalogunun da çok iyi olmasında aranmalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk siyasi ve askeri dehasını harp meydanlarında dahi kitap okuyacak kadar kitap sevgisine borçludur. Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devleti kurmak ve dünya devletlerinin gözü önünde böylesine büyük savaşları vererek kazanmak çokta kolay bir şey değildir.
Almanya gibi Japonya gibi devletlerin ikinci dünya savaşında yerle bir olduğunu ancak günümüzde ekonomik ve sosyal yönden bizden daha iyi durumda olmasının açıklanabilir bir tek özellikleri vardır. O da çok iyi bir kitap okuru olmalarıdır. Japonya’da ayakta kitap okumanın bile bir adı vardır ve bu sözlüğe geçmiştir. “taşiyomi” diye.
40 ülke arasında yapılan bir araştırmada ülke insanların günlük okuma oranlarını araştırmışlar. Sonuç bizim açımızdan çok kötüdür. Araştırmaya göre Almanya 24 dakika ile birinci gelirken aynı sıralamada Türkiye’deki oranın 12 saniye olduğu görülmüştür. Hatta Almanya’da kişi başı günlük okuma süresi 18 dakikaya düştüğünde Alman Devleti okuma seferberliği ilan etmiştir.
Adını duyduğumuz, hayran hayran biyografilerini okuduğumuz ilim adamlarının da çok okuyan insanların kitaplardan örülü dünyalarını görüyoruz.
Yemek davetini dahi kitap okumama engel olur diye kabul etmek istemeyen, ancak yemek sofrasının kenarına rahle konulması ve kitap okumasına karışılmaması durumunda gelebileceğini ifade eden ilim adamlarının kitaba olan bağlılığını okuduğumuzda bizim ne kadar az okuduğumuzu ve kitaptan ne kadar ayrı yaşayan bir millet olduğumuzu görünce insanın üzülmemesi elde değil.
Gerçek şudur ki, millet olarak gerçekten bir şeyler yapmak ve devletimizi daha ileriye götürmek, birey olarak daha iyi bir ortamda yaşamak istiyorsak kitaplarla dostluğumuzu geliştirerek sımsıkı bir bağ kurmamız gerekmektedir.

KEREM ELLEK
KİŞİSEL GELİŞİM UZMANI


GELECEK AY: NEDEN OKUMUYORUZ?
DAHA SONRAKİ AY: NASIL ÇOK OKUYABİLİRİZ.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
çizgi filmibakugan çizgi filmibarbie çizgi filmiben10 çizgi filmibernard çizgi filmikayu çizgifilmisünger bob çizgi filmiçizgi sinema izlekayyu çizgi film izleçizgi film izlecayu izle